Sevgili Ülkem!
Önce elektriklerin kesildi kendi yurdunda. Sonra, adaletin tecellisini sağlamaya çalışan bir Savcı'n şehit edildi, Ardından namussuzlar tarafından karakoluna ateş açıldı. Daha önce de -bugün olduğu gibi- senin üzerinden oyunlar oynayanlar oldu. O oyunları bozanlar, ona kapılanlar, onu destekleyenler de oldu. Acının her türlüsünü sen çektin, sana darbe üstüne darbe, zulüm üstüne zulüm gösterenler oldu. 40 yıldır "medeniyet(!)" adıyla kapısında bekletenler oldu. Seni yok etmeye, ayırmaya, parçalamaya, bölmeye, yutmaya yeltenenler oldu. Seni senden koparmaya ve seni sana kırdırmaya çalışanlar oldu. Dinine, milletine, nazlı bayrağına, sevdiğine, sevildiğine el uzatanlar oldu. Namusuna göz dikenler, toprağını çalmaya çalışanlar da oldu...
Ama sen ilk günkü gibi hep saf ve temiz kaldın. Çünkü kanınla süslenmişti nazlı bayrağın! Namusuna, toprağına el dokundurtmadın. Çünkü onlardı senin hayat kaynağın.
Bölme, bölünme, fırsat verme, dimdik ve hazır dur! Oyunları gör, oyunları boz, galeyana gelme, aklını kullan, kendini toparla ve ta 15 asır önce sana söylendiği gibi;
"Ey Türk! Titre ve Kendine Dön!"
0 Yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınız kişiliğinizin göstergesidir. Ahlak kuralları çerçevesinde her eleştiri kabulümüzdür...