Gelecek Kehanetleri - 1

Tüm kehanetler belirli argümanlara dayanır, uydurma değildir!

"Gelecek, çok hızlı gelecek." diye bir söz vardır. Teknolojinin ve bilimin ne kadar hızlı yayıldığını ve geliştiğini anlatmak için kullanılan bir sözdür aslında. Ben de bu yazıda(ve eğer devam edersem bu -yazı dizisinde-) gelecek ile ilgili düşündüğüm, öngördüğüm gelişmeleri ve varsayımları anlatacağım. İyi okumalar... 

• Bugün kullandığımız tüm para birimleri yerini, sanal ve evrensel bir para birimine bırakacak.

Bitcoin, dünyanın herhangi bir kurum, devlet ve ülkeye ait olmayan ilk evrensel sanal para birimi.

Çok değil bundan 10 yıl öncesine kadar hepimiz parayı fiziksel olarak kullanıyorduk. Yani elimizde olan(fiziki) para ile satın alma ve satma işlemlerini gerçekleştiriyorduk. Para görünür vaziyette bulunuyor ve elden ele bu şekilde akıyordu. Ta ki 2000li yılların başında kredi kartları ile tam anlamıyla tanıştığımız vakte kadar! Artık işlemlerinizin çoğunu banka hesaplarımız ve kredi kartlarımız ile yapıyoruz. Ya elimize fiziksel olarak hiç para almıyor ya da çok az bir meblağı fiziksel olarak kullanıyoruz. Şu an dünyada kredi kartı sahibi olmayan yaklaşık 2 milyar insan olsa da(Türkiye'de 20 milyon) çoktan dünya sanal para birimine geçmeye başladı bile. İlk başarılı örneğini Bitcoin(฿) ile gördüğümüz, Blockchain adı verilen bir sistemle ortaya çıkan ve hiçbir kuruma, ülkeye, otoriteye bağlı olmayan bu sanal para sistemi halihazırda Türkiye'de pek örneği görülmese de Batı'da birçok önemli şirket tarafından ödeme yöntemi olarak kullanılmaya başlandı. Dünya bankaları da bu yeni sisteme yatırım yapmaya ve gelecekte büyük getiri sağlayacak bu altın yumurtlayan kazdan yararlanmak için büyük adımlar atmaya başladılar. Hatta epey ileri gidip "Blockchain sistemi gelecekte yeni Google olacak!" iddialarını ortaya atanlar bile oldu. Olur mu olur...! Ben de bu sistemle geliştirilen sanal para birimi veya birimlerinin gelecekte tek bir çatı altında toplanıp evrensel bir para birimi olarak hizmet vereceği ve zamanla tüm dünyadaki fiziksel para birimlerinin(₺, €, ¥, $ vs) yerine geçeceği kehanetinde bulunuyorum...

• Facebook, dünyanın en büyük sosyal ağı olma özelliğini Snapchat ve/veya Tumblr ve/veya Tinder'a devredecek.

Snapchat gibi gençlere hitap eden sosyal ağlar yakında Facebook'un tahtını ele geçirecek.

Çok iddialı bir kehanet gibi gözüküyor olabilir. Bir de neden böyle düşündüğüme bakalım; Facebook'un kurucusu ve CEO'su Mark Zuckerberg'in, Facebook'un tahtını uzun süre koruyamayacağını gören ilk insanlardan birisi olduğunu düşünüyorum. Nedenine gelince; 

1. Facebook kullanımını stabilize etmek ve üyelerini kaybetmemek amacıyla Messenger'ı geliştirdi. Ayrıca Messenger'a bir sosyal ağ ve iletişim ağı misali çeşitli dikkat çekici özellikler ekledi(Görüntülü Görüşme vs). Tamamen zorunlu olmasa da Facebook kullanıcısına Messenger'ı yüklemeyi zorunlu hale getirdi.
2. Twitter'ın Periscope uygulamasına bir alternatif olarak Facebook'a canlı yayın yapma özelliği getirdi. Sitenin video özellikleri ve performanslarında yenilikler ve iyileştirmeler yaparak kullanıcıların sitede daha çok vakit geçirmelerini sağlamaya çalıştı. 

Yine de tüm bunlara rağmen Facebook'un çok da uzun süre en büyük sosyal mecra olarak kalamayacağını bildiğinden;

1. En büyük direkt iletişim aracı olan WhatsApp'ı, fotoğraf paylaşımı ile sosyal medya lideri olan Instagram'ı satın aldı. 2 kez Snapchat'e teklif gönderse(1.de 1 milyon $, 2.de 3 milyon $) de satın alamadı. Bunun üzerine rakip olabilecek farklı arayışlara girdi ancak başarılı olamadı.
2. Şirketi sosyal medya harici çeşitli alanlara yönlendirdi. Örneğin VR(Sanal Gerçeklik) üzerine yatırım yaparak Occulus Rift'i satın aldı ve geliştirerek büyük bir pazar payı ile satışa sundu. Internet.org'dan, IoT(Şeylerin İnterneti)'ne kadar pek çok alanda yatırım yaptı/yapmaya devam ediyor.

Tüm bunlar sosyal bir ağ olarak Facebook'un çöküşe geçmesi olasılığına karşı alınmış ön önlemler ve çöküşe geçmesi halinde şirketin başka bir mecrada ilerlemesini sağlayacak yatırım ve geliştirme çalışmalarını gösteriyor. Bunlara ek olarak kullanıcı alışkanlıkları ve geri bildirim anlamında da Facebook'un tahtının çoktan sallanmaya başladığı sinyalini veren araştırmalar var. Bazılarına aşağıda yer veriyorum.

• Bir araştırmaya göre Facebook kullanıcısının yaş ortalaması gün geçtikçe yükseliyor ve orta yaşlı nüfus Facebook'a egemen olmaya başlıyor. Bu araştırmaya göre 18-30 yaş arasındaki kullanıcıların çoğu Facebook'ta rahat olamadıklarını belirterek bu sosyal medya hesaplarında eskisi kadar vakit geçirmediklerini belirtiyorlar.
• Facebook son yıllarda pek çok skandalın, yasa dışı örgütlenmelerin, intiharların aracı olarak boy gösteriyor, bu da şirketin imajını zedeliyor. Ayrıca yine son yıllarda reklamlara verdiği önem ve kullanıcı bilgilerini şirketlere reklam aracı olarak vermesi dolayısıyla kullanıcılara güven vermiyor. Pek çok ülkede halihazırda Facebook aleyhine açılmış gizlilik ihlali davaları bulunuyor.
• Bir diğer araştırmaya göre ise Facebook artık Y Kuşağı diye tabir ettiğimiz genç nüfusa hitap etmiyor. Gençler çok hızlı bir şekilde Snapchat, Tumblr ve Tinder gibi yeni sosyal mecralara kayarak Facebook kullanımını ya sınırlıyor ya da hesabını donduruyor.

Tüm bunlar ve uzun bir yazıya neden olacak daha pek çok neden dolayısıyla Facebook'un -aşağı yukarı- 5-10 yıl gibi bir süre içerisinde liderliğini Snapchat ve/veya Tumblr'a devredeceği kehanetinde bulunuyorum...

• Kimlik tespiti ve ödemeler beyin dalgaları veya göz korneası gibi biyometrik tarama ile yapılacak.

Biyometrik Tanımlama gelecekte onay gerektiren hemen tüm alanlarda kullanılacak.

Aslında bunun pek çok örneğini bilim kurgu filmlerinde uzun zamandır görmekteyiz, ancak şuan dünyada parmak izi ile tanıma(teknolojik olarak) yeni yeni gelişmeye başlıyor. Bunun da somut olarak ilk örneklerini parmak izi ile şifreleme yapan veya parmak izi ile ödeme yapmayı sağlayan akıllı telefonlarda görmeye başladık. Göz korneası da aynı parmak izinde olduğu gibi her insana özel olarak verilmiştir. Tıpkı parmak izi gibi insan korneası da bir diğerinden farklıdır. Bilim adamları çoktan bunun için çalışmalara başlamış olsa da henüz gelişmesi ve geliştirilmesi gereken bir süreçte emin adımlarla ilerliyor. Biyometrik Tanımlama dediğimiz bu teknoloji taklidi olmayan bir kimlik sistemini devreye sokarak her türlü sahteciliğin hem önüne geçecek, hem de tespit ve ödemeyi çok daha hızlı ve kolay bir hale getirecek. Bir göz kırpma hareketi ile sipariş verebilecek veya herhangi bir ürün için ödeme yapabileceğiz.

Beyin dalgaları ile de Biyometrik Tanımlama yapılabilmesi mümkün. Hatta bir grup bilim adamının kafatasının ses eşiğinden(aralığından) faydalanarak geliştirdiği yeni bir biyometrik sistem, kişileri %98'e varan oranlarda doğru tespit edebiliyor. Konuyu uzatmamak adına; daha kolay, daha doğru, daha hızlı ve çok daha güvenilir olması nedeniyle kornea, beyin dalgaları gibi biyometrik yöntemlerle tanıma, tespit etme ve ödeme yapma gibi işlemleri çok yakın bir gelecekte hayatımızın en büyük gerçeklerinden biri olarak göreceğimiz kehanetinde bulunuyorum.

Sizleri sıkmamak adına bu yazı için üç kehanetin yeterli olduğunu düşünüyorum. Siz de kendi kehanetlerinizi yorum kısmında belirtebilir veya benim kehanetlerim ile ilgili görüşlerinizi paylaşabilirsiniz...